Kefalete İlişkin Yargıtay Ceza Dairesi Kararı
KEFALET NEDENİYLE YAPILAN ÖDEMENİN RÜCU İSTEMİ – OTOMOBİLİN, BORCA KARŞILIK DEVREDİLDİĞİ İDDİASI – SENETLE İSPAT KURALI
Özet: HMK m.200 uyarınca ödeme hususunun senetle ispatı gerekmektedir. Davacının HMK m.200/2 uyarınca davacının açık muvafakatı bulunmadığı takdirde tanık dinlenmesi mümkün değildir. Dosya içerisinde bulunan araç satışına ilişkin noterde düzenlenen resmi satış sözleşmesinde aracın bedelinin de alındığının belirtilmesi karşısında bu iddianın da aksinin yazılı delil ile ispatı gerekir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmaksızın usul hükümlerine aykırı olarak dinlenen tanık beyanlarına itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
T.C.
Yargıtay
19. Hukuk Dairesi
E: 2017/2423 K: 2019/818 K.T.: 12.02.2019
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– KARAR –
Davacı vekili, müvekkilinin davalının aldığı krediye kefil olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine 11/11/2009 ve 18/09/2009 tarihli 2 adet makbuz ile sırasıyla 18/09/2009 tarihli makbuz ile 6.500 TL ve 11/11/2009 tarihli makbuz ile 39.000 TL olarak bankaya davalının borcunu ödediğini, ödediği bu meblağı faiziyle birlikte tahsil için takibe geçildiğini davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek davalının yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredi borcu nedeniyle icraya verildiğini, davacı ile kendisine ait araç karşılığında kredi borcunun kapatılması konusunda anlaştıklarını, davacının bu anlaşma gereği 6.500 TL ve 39.000 TL’yi ING Bank’a yatırdığını, kendisinin de 25/11/2009 tarih ve 11622 yevmiye numaralı satış sözleşmesi ile aracı davacıya devrettiğini, böylece aralarında alacak borç ilişkisi kalmadığını savunarak davanın reddini ve davacının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, satıcı …’nın alıcı …’a …plakalı aracı 25.500,00 TL bedelle satışını yaptığı, noter satış senedinin delil başlangıcı niteliğinde olduğu, davalının tanık deliline de başvurduğu, davalı tanıklarının davalının borcu ödeyememesi üzerine davacı tarafından bankaya olan borç kefil sıfatıyla ödenmeden davalı ile aracın bu borca karşılık devri konusunda anlaştıklarını beyan etmeleri karşısında davalı savunmasında geçen ve noter satış senedinde 25.500,00 TL olarak değeri belirlenen aracın bankaya ödenen borca karşılık davacıya devredildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalının itirazının 20.000 TL asıl alacak ve takip tarihine kadar işlemiş 11.589,78 TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz yürütülmesine, davacı yararına itirazın iptaline, hükmolunan 31.589,78 TL meblağ üzerinden %20 oranında hesaplanan 6.317,95 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının reddolunan asıl alacak ve faiz miktarı 29.534,60 TL yönünden takibinde ve itirazın iptali davası açmasında haksız ve kötüniyetli olduğundan 5.906,92 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, davalının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava, kefalet sözleşmesinden kaynaklanan ödeme nedeniyle rucüen alacağın tahsiline ilişkin icra takibine yapılan itirazın iptali istemine yöneliktir. Taraflar arasında davacının, davalının asıl borçlu olduğu kredi sözleşmesine kefil sıfatıyla 45.500 TL ödeme yaptığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davalının davacıya kendi taşıtının borcuna karşılık bedelsiz olarak devredip devretmediği hususunda toplanmaktadır. Davaya konu alacak miktarı gözetildiğinde HMK m.200 uyarınca ödeme hususunun senetle ispatı gerekmektedir. Davacının HMK m.200/2 uyarınca davacının açık muvafakatı bulunmadığı takdirde tanık dinlenmesi mümkün değildir. Dosya içerisinde bulunan araç satışına ilişkin noterde düzenlenen resmi satış sözleşmesinde aracın bedelinin de alındığının belirtilmesi karşısında bu iddianın da aksinin yazılı delil ile ispatı gerekir. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmaksızın usul hükümlerine aykırı olarak dinlenen tanık beyanlarına itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 12/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bir cevap yazın